Windows Azure, Kurulumu, Proje Yayınlama

Windows Azure’un ne olduğuna geçmeden önce internette bir uygulamayı çalıştırmak için neler gerektiğine bakalım.
Öncelikle kullandığımız işletim istemini düşünmeliyiz ve de bu işletim sistemini nasıl güncel tutacağımızı.
Ağı düşünmeliyiz, yük dengeleyicileri, yönlendiriciler, DNS ve bunların sistemimizle nasıl etkileşime gireceği.
Uygulamamız için depolama gereksinimini ve o kadar veriyi nasıl yöneteceğimizi düşünmeliyiz.
Aynı zamanda ölçeği düşünmeliyiz; coğrafi olarak farklı yerlerde bulunan kullanıcıları nasıl ölçeklendireceğiz?

Bu yapmış olduğumuz liste hakkında iki şeye dikkatinizi çekmek istiyorum.
Birincisi ne yaptıklarından bağımsız olarak sadece siz değil, herkes bu konularla ilgilenmek zorunda kalıyor.
İkincisi, bunlardan hiçbiri, yapmaya çalıştığımız şey, yani bizim uygulamamızla ilgili değil.

Ya farklı bir yolu olaydı?

Bizim için geriye kalan her şeyle ilgilenen bir sistem olsaydı; işletim sistemi, ağ, depolama, ölçeklendirme? Bu sayede bizim için önemli olan şey, uygulamamızla ilgilenebilirdik. Böyle bir sistemi daha hızlı bir şekilde yapılandırabilir ve kullanıcılarımızı mutlu tutabilirdik. Bulut platformunun arkasındaki mantık budur.

Windows Azure Microsoft’un bulut bilişim platformudur. Bunun anlamı, Windows Azure’un uygulamanızı ölçeklendirilmiş bir şekilde, internette çalıştırmamız için uygun bir yer olduğudur, ancak daha fazlası var. Windows Azure bulut bilişiminde uygulama merkezli bir yaklaşıma sahiptir. Buna göre uygulamanızın yaşam döngüsünün tamamını yönetir; ilk tasarım, geliştirme ve test safhalarından bir tuşa dokunarak buluta yükleme ve internette çalışırken uygulamanın ölçeklendirilmesi ve izlenmesine kadar. Son olarak, uygulamanızı anlatıp analiz etmenize yardımcı olur. Bu şekilde, daha iyi bir versiyon oluşturabilir ve zaman kaybı olmadan buluta yükleyebilirsiniz.

Windows azure üç ana bölümden oluşur:

  1. İlki, fabric dediğimiz şey.
    Fabric, veri mermezinde bulunan, soyut bilişim kaynaklarının tamamıdır. İçinde, sanal makine üzerinde windows çalıştıran bir çok bilgisayar bulunur.
  2. İkinci bileşen, depolama hizmetidir.
    Depolama hizmeti uygulamanızın tüm verilerini güvenilir ve ölçeklendirilebilir bir şekilde yönetmesine yardımcı olur.
  3. Üçüncü bileşen ise geliştirici deneyimidir.
    Fabric, depolama ve buluttaki tüm API’leri paketleyerek, bunların hepsini ücretsiz olarak indirebileceğiniz ve masaüstünüzde çalıştırabileceğiniz bir SDK yani yazılım geliştirme kiti olarak size sunar. Bu sayede, buluta yüklemeden önce uygulamanızı yerelde geliştirebilir ve test edebilirsiniz.

Son olarak, ölçeklendirmeden bahsedelim. Uygulama sahiplerinin çoğu gibi düşünüyorsanız, uygulama ölçeklendirmenizin buna benzemesini istersiniz. Eğer zirvede kullanacağınız kaynaklar için önceden ödeme yapmak zorunda olsaydınız, bunun tamamını israf etmiş olurdunuz.

Windows Azure ile farklı bir yaklaşım benimsenmiştir. Bu model size tanıdık gelecektir, çünkü her gün, evlerinizde ışıkları açtığınızda bunu kullanırsınız. Evinizde kullandığınız elektrik, bu bir hizmettir ve bu hizmeti kullandığınızda ödeme yaparsınız. Elektriği kullandığınızda ödersiniz, kapattığınızda ise ödemezsiniz. Bu prensibi veri merkezimizdeki bilişim kaynaklarına uygularsak, Windows Azure modeline ulaşmış oluruz. Bu model hizmete dayalıdır, sadece ihtiyacınız olan hizmetler için, sadece o hizmetleri kullandığınızda ödeme yaparsınız. Bu modelde zirvenizin nerede olduğu konusunda kaygılanmanıza gerek kalmaz, önden ödeme yapmazsınız ve oldukça büyük bir tutarda para tasarruf edersiniz.
Umarım Windows Azure’un ne olduğu ve sizin için faydaları hakkında bir fikir verebilmişimdir. Daha fazla bilgi isterseniz lütfen dev.windowsazure.com adresine bakınız. Burada izlenebilecek videolar, belgeler ve tabi ki indirebileceğiniz SDK dahil, başlamanız için yardımcı olabilecek kaynaklar bulabileceksiniz.